Model ve eski Made in Chelsea yıldızı. editbyelizabeth.com sitesine verdiği röportaj şu şekilde.
Modelliğe nasıl başladınız?
Instagram'da arandım. İlk başta bunun bir dolandırıcılık olabileceğini düşündüm, bu yüzden görmezden geldim ama öğrenci barında uzun bir vardiyadan sonra değişiklik zamanının geldiğini anladım. Bu yüzden bir arkadaşımla güvende olmak için oyuncu kadrosuna gittim ve her şey oradan gerçekten tırmandı!
Modellik sektörüne girmek isteyen genç kız ve erkek çocuklara ne tavsiye edersiniz?
Bir ajansla anlaşmadan veya en azından danışmanlık yapmadan önce bir portföye para harcamayın. İmzalamak için profesyonel fotoğraflara ihtiyacınız yok. Sadece önce doğal muhteşem benliklerinizi görmek istiyorlar! İkinci olarak güven ve öz inanç anahtardır. Kendin ol. Farklılıklarınızı öne çıkmak için kullanmak yerine, kendinizi bir sektöre göre şekillendirmek çok kolaydır.
Hâlâ Made in Chelsea'de misin?
Avustralya'ya üç aylık bir iş transferi ayarladım, bu yüzden Made in Sydney yapmak istemiyorlarsa korkarım gelecek sezonda değilim. Zaman zaman yoğunlaşabilse de, çekimler sırasında aldığım kahkahalar ve tanıştığım insanlar yeri doldurulamaz… Ayrıca, kendimi tam bir kamera ekibinin ve genel halkın önünde savunmasız ve duygusal olarak açık olmaya zorlamak, bir insan olarak büyümem için gerçekten faydalı oldu.
Nasıl MIC cast üyesi oldunuz?
Tamam - adil olmak gerekirse bu garip bir şey! Aslında bir gün Durham'da kütüphanedeydim ve oyuncu kadrosundan bir sahnede görünmekle ilgili bir Facebook mesajı aldım.... Üniversitemden Eliza'nın (Eliza Batten) de çekim yaptığını biliyordum, bu yüzden meşru görünüyordu. Revizyonun biraz renklendirilmesi gerektiğine karar verdim, bu yüzden cevap verdim. Sonra bir avukattan telefon aldığımı ve sözleşmelerin değiş tokuş edildiğini anladım - sonra bom! Londra'ya giden bir trendeydim ve arkama bakmadım! Finaller sırasında İngiltere'nin kuzeyinden Londra'ya haftada dört kez seyahat etmek biraz zordu ama şimdi mükemmel bir tez yazma zamanı olarak tren yolculuklarını öneriyorum.
Moda dünyasında çalışmakla ilgili en sevdiğiniz şey nedir?
Kesinlikle seyahat etmek. Gördüğüm yerler ve iş sayesinde tanıştığım insanlar bu sektörün en iyi yanı. Benzer düşünen yaratıcılarla dünyayı dolaşabildiğim için çok minnettarım.
Şu sıralar favori moda trendleriniz var mı?
Pandemi tüm iş biçimlerini etkiledi, moda da bir istisna değil. Herkes alışılmışın dışında düşünmek zorunda ve şu anda hala çalıştığım/giydiğim markaların kesinlikle kıyafetlerinin rahatlık yönü ile yaratıcı olmaya çalıştıklarını fark ettim. Kim bilir, belki ev giyimi ve rahatlık, karantina sona erdikten sonra haute couture için yeni başlangıç blokları olacaktır.' Ayrıca, moda trendlerinin değişmesinin ve seri üretime olan ihtiyacın, endüstrinin artık nefes almak zorunda kalmasıyla biraz yavaşlayabileceğini umuyorum. Gardırop değiştirmek ve zaten sahip olduğum kıyafetlerle yaratıcı olmak kesinlikle benim kilitlenme trendim oldu.
Mevcut karantina kurallarıyla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Şu anda Avustralya'da bulunduğum için benim için biraz farklı oldu. Sınırlar kapanmadan hemen önce Bali'den Sidney'e dönmeyi başardım! Moda fotoğrafçısı olan ev arkadaşımla burada karantinaya aldım ve gerçekten çok meşguldük! Aynı çatı altında bir model ve fotoğrafçıya sahip olmanın, bu iklimde hala içeriğe ihtiyacı olan markalar için evimizden izole bir şekilde çekim yapabileceğimizi fark ettik. Bu yüzden bir ev stüdyosu kurduk. FaceTime'da stilistlerimiz ve yeni hatlarını gönderen markalarımız vardı, bu yüzden işe koyuluyoruz.
Şu anda hangi heyecan verici kampanyalar üzerinde çalışıyorsunuz?
Pekala... Stylerunner için arka bahçemizde çektiğimiz bir TV reklamı bu saniye Avustralya ve Yeni Zelanda'da yayınlandı. 'Gelecek kesinlikle heyecan verici şeyler var!'
